KİM BUNLAR ? 

İlhan Tomanbay hocamın (https://www.ilhantomanbay.com/2023/02/24/kim-bunlar/) yazısına cevaben

Sosyal hizmet eğitimine başladığım günden bu yana sosyal hizmet alanında birbirine benzeyen tartışmalar mevcudiyetini sürdürür. Sosyal hizmet mesleğinin sosyal medyası olan e-posta grubunda hararetli bir şekilde yapılan tartışmalarda herkes tartışanın kim olduğunu bilir, tartışma nezaket çerçevesinde gerçekleşirdi.  Günümüz sosyal medyasının dili için aynı şeyi söylemek mümkün değil, istendiği zaman istendiği şekilde söz söyleme hakkının mevcudiyeti, iletişimin biçimini etkiliyor.  İlhan hocam yazısında belirttiği şaşkınlığı anlıyorum, “herkesin herkesi haklamaya çalıştığı twitter meydan savaşında” çok fazla zaman geçire geçire normalleştirdik herhalde bu üslubu.  Kabul edilebilir bir şey değil bu üslup.  Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Etik İlke ve Değerler kitapçığı ne diyor bu konuda “Müracaatçılarıyla ve diğer meslek elemanlarıyla iletişimlerinde, meslektaşlarını sorumsuz, dayanaksız ve haksız olarak eleştirmekten kaçınmalıdır. Meslektaşların yeterlik düzeyi ya da ırk, etnik-ulusal köken, renk, cinsiyet, cinsel yönelim, yaş, medeni durum, siyasal görüş, dinsel inanç, zihinsel veya fiziksel özür gibi bireysel özellikleri hakkında küçük düşürücü dil kullanmamalıdır. (http://shuder.org/Sayfa/etik-ilkeler1787) . 

Eğer sosyal medya hesabınız herkese açıksa, yazışmalarınız kişisel bir şey olmaktan çıkıyor ve herkesin görebileceği ve üzerine yorum yapabileceği bir hale geliyor. Muhataplığınız size verilen değerle ilgili olarak değişiyor fakat yorumu okuyan kişi, sosyal hizmet bölümünde çalışmış bir akademisyenin yazdıklarını okuyor. Sosyal hizmet alanında çalışanlar bu nedenle unvanlarını belirttikleri sosyal medya hesaplarında özenli olmak zorundadır. Bu zorunluluk etik bir zorunluluktur. Bu durumu, teknolojinin sosyal hizmet alanında daha yoğun kullanıldığı ABD’de  yayınlanan Sosyal Hizmet Uygulamasında Teknoloji Standartları (https://www.socialworkers.org/Practice/NASW-Practice-Standards-Guidelines/Standards-for-Technology-in-Social-Work-Practice)  belgesinde de görmek mümkündür.  Belgede “sosyal hizmet alanında eğitim verenler, çevrimiçi sosyal medyayı eğitim amaçlı kullanırken, öğrencilere etik hususlar hakkında rehberlik sağlamak için sosyal medya politikalarını sağlamalıdır” deniyor.Belgenin çoğu yerinde belgede sosyal medya kullanımıyla ilgili hassasiyetlere değinilmiş.   Benim gördüğüm kadarıyla genel olarak tepkiler kişi olarak İlhan Tomanbay’a değil, binlerce sosyal hizmet uzmanının /sosyal çalışmacının yetişmesinde emeği geçen halen sosyal hizmet bölümünde öğretim üyesi olarak çalışan Prof. Dr. İlhan Tomanbay’a. (tepki bir sosyal hizmet akademisyenine)

İlhan hocamın cevabi yazısını okudum. Yazısında  akut/ acil ilk yardım döneminde yapılanlardan ve psikolojik ilk yardımdan bahsederek, bu dönemde yapılan işler  ile afetin ileri dönemlerinde yapılan işler arasındaki farklıklardan bahsediyor. Bunu yaparken İlhan hocam, daha önceki yazılarında olduğu gibi sosyal çalışma kavramını sosyal çalışmacıların yapmış olduğu mesleki uygulamalar, sosyal hizmet/ sosyal hizmetleri de sosyal refah sistemi içinde gönüllü ve gönüllü olmayanların gerçekleştireceği işler olarak tanımlayarak çerçeveyi çizmiş Yazıda,  daha iyi yapılabilirdi vurgusuyla afet sonrasında Türkiye Afet Müdahale Planına göre  Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı sorumluluğundaki işlerin yeterince iyi yapılmadığını belirtiyor, bu durumu eleştiriyor ve dolaylı olarak olan biteni sosyal hizmet uzmanlarının yetersizliklerinden kaynaklandığını varsayıyor. İlhan hocam, sosyal hizmet uzmanlarının  afetlerde sosyal hizmet konusunda  “bilimsel ve mesleki bilgilerle yetkinleştirilmemiş”  profesyoneller olduğunu  düşünüyor. Bu düşüncesini eğitimin niteliksiz olmasıyla ilişkilendiriyor. 

Ben sosyal hizmet uzmanı olarak Van Depremi, Soma Maden Kazası, patlamalar dahil olmak üzere birden fazla afette sosyal hizmet uzmanı olarak çalıştım. Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği GMYK üyesiyken de kurulduğu günden bu yana 31 operasyonda aktif görev almış derneğimizi Afetlerde Psikososyal Hizmetler Birliğinde teslim ettim. APHB tarafından düzenlenen eğitimlerde çoğu meslektaşımız eğitim aldılar.  Filiz Demiröz , Kasım Karataş, Veli Duyan hocalarımız eğitim materyalinin hazırlanmasında ve eğitiminde görev aldılar (Eğitim materyali https://drive.google.com/file/d/18LEtviTyp1MdbAgUNt6sXADUeG0P2RHV/view?usp=sharing)  . Bir çok arkadaşımız ben de lisans eğitimi aldıktan sonra bu eğitim aldık ve afetlerde görev aldık 

  TAMP ile birlikte bu iş Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından üstlenildiğinde Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığı  internetten hızlıca arama yapınca görülebilecek ( https://www.aile.gov.tr/athgm/haberler/afet-ve-acil-durumlarda-psikososyal-destek-temel-duzey-mudahale-egitim-programi-basladi/   ,https://www.aile.gov.tr/athgm/haberler/afet-ve-acil-durumlarda-psikososyal-destek-baslangic-duzey-mudahale-egitimleri-basladi/  ) eğitimleri verdi. Alanda çalışan sosyal hizmet uzmanlarının ileri meslek eğitimlerini Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığı veriyor.  Aynı eğitimi Sağlık Bakanlığında çalışan arkadaşlarımız da alıyorlar. Afette çalışmanız için İleri meslek eğitimi almanız gerekiyor.

 Tüm bunlara ek olarak gönüllü olarak çalışmak için de sahada eğitim almak zorundasınız. Yoksa AFAD sizi akredite etmiyor. SHUDER de alanda çalışma izni alabilmek için iki temel eğitim düzenledi. Ayrıca yakın zamanda iki günlük yoğun bir eğitim düzenledi SHUDER: (https://www.youtube.com/watch?v=aqodP5KvvVAhttps://www.youtube.com/watch?v=3A-NY1oP1jI&t=9782s ) 

Sosyal hizmet akademisyenleri farklı yerlerde farklı zamanlarda eğitimler veriyorlar. Projelerin yazılmasına destek oluyorlar, eğitim materyalleri geliştiriyorlar. İleri meslek eğitiminin önemine inanıyoruz, bu amaçla shupervizyon adlı bir projeyi de arkadaşlarımla yürütüyorum.  

İlhan hocam,  lisans düzeyinde afetlerde sosyal hizmet dersi,  APHB tarafından verilen eğitimleri daha sonra Aile Bakanlığı tarafından verilen eğitimleri, SHUDER’in eğitimlerini yetersiz, eksik bulabilirsiniz. Hepimizin hocasısınız, 99 depremi olduğunda da sosyal hizmet akademisyeniydiniz. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/800261bağlantısındaki yazınızda şu an yazdığınız yazıya benzer eleştirilerde bulunmuşsunuz. 99 üzerinden bunca zaman geçtikten ve bunca afet olduktan sonra ( ki bu afetlerin çoğunda sosyal hizmet uzmanları aktif görevler aldılar) bu eksikleri gidermek için eğitim programlar da düzenleyebilirsiniz. Ama sosyal hizmet uzmanlarının “bilimsel ve mesleki bilgilerle yetkinleştirilmemiş”  profesyoneller olduğunu savlarken, sahada çalışan insanların emeklerini, onca emeği yok saydığınızı da  söylemek mecburiyetindeyim.

Not:İleri meslek eğitimlerine ihtiyacımız var muhakkak, daha iyisini yapabilmek için her zaman. Bilgi ve becerileri artırmak için olur da yapmış olduğunuz projede üzerimize bir görev düşerse öğrenciniz olarak memnuniyetle yapmak isterim.

KİM BUNLAR ? ” üzerine bir yorum

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s