“Korona : Bir Afetle Karşı Karşıya mıyız ? Eğer Öyleyse Ne Yapmalıyız?” adlı yazının ardından korona ilemücadelenin nasıl gerçekleştirilmesi gerektiğinde dair politika belgesi arayışım bugün denk geldiğim, 13 Nisan 2019 tarihli Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile yürürlüğe giren Pandemik İnfluenza Ulusal Hazırlık Planını ile sonlandı. Evet çok bilinmese de bir rapor var. Raporu tıklayarakokuyabilirsiniz. Bu raporun çok boyutu var, ben işin psikososyal boyutuyla ilgileniyorum. TAMP da belirtilmesede bu sürecin psikososyal hizmetlerin sorumlusu Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı. Evden çıkmadığım için uzun zamandır, saha da işler nasıl gidiyor, plan uygulanıyor mubilmiyorum ama hem izleme çalışmalarını izlemek hem de olup biteni anlamak için Pandemik İnfluenza Ulusal Hazırlık Planının takip edilmesi gerekiyor. Raporun çok boyutu var, ben işin psikososyal hizmetlerle ilgili boyutlarıyla ilgilendiğim için bu boyuta baktım. Raporda pandemi dönemlerine göre çeşitli hedefler ve bu hedeflerin gerçekleştirilmesine dair faaliyetler tanımlanmış. Pandemi erken döneminde yapılması gerekenler aşağıdaki gibi açıklanmış:
- Hastanelerde hizmet verecek olan psikososyal destek ekibinin aktive edilmesi,
- Sağlık çalışanlarına yönelik psikososyal destek, psikolojik ilk yardım,çalışana destek (kriz ve stres yönetimi, öz bakım) gibi konuları kapsayan hizmet içi eğitimlerin tamamlanması,
- Mobil sağlık ekiplerine mümkünse psikososyal destek elemanının eklenmesi, mümkün olmayan durumlarda psikososyal ihtiyacın psikososyal destek ekiplerine rapor etmesi,
- Topluma yönelik psikolojik ilk yardım, stresle baş etme gibi konularda bilgilendirme çalışmalarının (yüzyüze, tv, sosyal medya vb.) yapılması,
- Toplum liderleri ve basının, yaşanacak stres faktörlerinin azaltılması ve kaygının önüne geçilebilmesi amacıyla toplumu bilgilendirmesi
Pandemi Pik dönemi ile ilgili senaryo şöyle tanımlanmış: “Pandeminin tüm toplumu etkilediği, hastane yatak ve yoğun bakım kapasitelerinin dolduğu, kapasite artırımına ihtiyaç duyulabileceği pik döneminde çalışanların iş yükü artmıştır Pandemi döneminde iş gücü kaybıbaşlamıştır ve çalışanların birçoğu fiziksel ve ruhsal yönden tükenme riski altındadır. Halkın kaygı, stres düzeyleri en üst düzeydedir. Pik sonrası dönemde vaka ve ölüm sayılarının azalmasına karşın olası yeni dalga riski mevcuttur ve pandeminin toplum üzerindeki etkisi devam etmektedir” Bu dönemde yapılacaklar aşağıdaki gibi açıklanmış:
- Pandemi sürecinde aktif olarak çalışan personele yerinde psikososyal destek verilmesi ve paydaş (destek çözüm ortakları) kurumların tüm psikososyal destek iş gücünün öncelikli bu alanda kullanılmasının sağlanması,
- Sağlık dışı çalışanlara kendi kurumlarınca psikososyal destek sağlanması,
- Halkın öfke, korku ve stresinin en aza indirilmesine yönelik psikososyal destek hizmetinin verilmesi,
- Hastalığı ağır geçiren veya ölen hastaların yakınlarına psikososyal destek verilmesi.
Politika belgesi, bu dönemde ne yapılması gerektiğine dair elimizdeki görünür tek belge. Olası senaryo üzerinden psikososyal destek çalışmaları için çok büyük bir emek gücüne ihtiyaç vargibi görünüyor. Bu gücün gönüllü emekle desteklenmesi de elzem. Halihazırda farklı STÖ’ler tarafınan farklı çalışmalar yürütülüyor, yerel yönetimler farklı hizmetler veriyorlar. Bu hizmetlerin yerelde koordine edilmesine yönelik çalışmalar gerçekleştirilmeli. Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü ve AÇSH Bakanlığının bu konuda ne yaptığına dair web sayfalarını arama yaptım bulamadım (dediğim gibi sahada değilim, belki bu alanda bir şeyler yapılıyordur). Ama sanırım en önemlisi de, şu an için sağlık çalışanlarını sadece alkışlamamalı, sağlık çalışanlarına da psikososyal destek mekanizmaları geliştirilmeli.
Halk sağlığı genel müdürlüğünün yazı ve eklerinde klavuz, rehber,psd içeriği var.