Psikologların mücadelesinin başarıyla sonuçlanmasının ardından sosyal medyada bir haftadır müthiş bir meslektaş dayanışması sergileniyor. Hashtag aktivizminin doruklarındayız. Bu sosyal medya kampanyaları bana öğrencilik yıllarında katıldığım, meslektaş buluşmalarına götürdü. Sosyal hizmet uzmanı olmanın Hacettepe’den mezun olmak olduğu, okul kültürünün meslektaşlığa aktarıldığı, herkesin birbirini tanıdığı SHÇEK’de örgütlü o küçük ama sesi gür çıkan meslektaş toplantılarına. O günleri ve tabi ki daha öncesini bilenler bu hisle attılar tweetlerini. Mesleğin hormonlu bir şekilde büyümesinden dolayı, hiç tanımadığımız meslektaşlarımız, öğrenciler ve akademisyenlerle bir araya geldik. Dille alakalı bir dizi eleştiri (haklı yanları var) olsa da müthiş tweetler gördük . Sosyal medyanın anonimliği sanki tek okuldan mezun olan o sıcak küçük grubu akla getirdi.
Akşamları bir etkinlik olarak sosyal medyada olmak, yazmak çizmek örgütlü olmanın gücü, iyi gelmedi değil. Mutluyum bu süreçten Lakin hashtag aktivizminin tek başına işler bir yanının olmadığı, sosyal bir kampanyayla desteklenmesi gerektiğini, bu işin farklı boyutlarının olması gerektiğini, eğer bu boyutlar yerine getirilmese, her ne kadar bir araya gelmek için ideal bir araç olsa da hastag aktivizminin bir süre sonra söneceğini, kolektif yeterliliğe dair inancın yiteceğini de unutmamak gerekiyor. Gündem olmak, sıralamaya gelmek, ses duyurmaya tek başına yetmiyor. Sesimizi duyurmak için zemin oluyor. Peki sonra ?
Bizim somut adımlarla gelecekteki adımları örgütlememiz gerekiyor. Bu konuda SHUDER muhakkak bir plana sahiptir. bu planı bizle paylaşması ve birlikte yapılacak adımları detaylandırmamız gerekiyor.Başka bir deyişle siyasi partileri ziyaret mi ? Milletvekilleri ile görüşmemi mi ? Cumhurbaşkanlığı’nda lobicilik yapabilecek kişilere ulaşmak mı ? Dava mı ? Ne yapılacak nasıl yapılacak bunu konuşmak gerekiyor.
Bu arada SHUDER’e üye olmak , bu aktivzmin yarattığı hissi daim olarak yaşamak demek. Hadi derneğe üye olun. Pek selamlar !